Sungur, eşi Ayşegül, 9 yaşındaki oğulları Muhammet Onur ve İstanbul'dan gelen 11 yakını, 12 Nisan'da Tünektepe teleferiğine bindikleri kabinlerde mahsur kaldı.
Geceyi yerden birkaç metre yüksekte asılı kalan kabinde geçiren ve İzmir'den gönderilen Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri tarafından helikopterle kurtarılan Sungur ailesi, yaşadıkları travmayı atlatmaya çalışıyor. Hayatta kalan diğer kişiler gibi Sungur ailesi de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkililerinden psikososyal destek alıyor.
Fırın işleten 38 yaşındaki Sungur, tatil için İstanbul'dan Antalya'ya gelen kendisi ve eşinin yakınlarının teleferiğe bindiğini söyledi.
Yanlarında çocukların da bulunduğunu belirten Sungur, teleferiğin kalkışından yaklaşık 5 dakika sonra durduğunu söyledi.
“DÜŞECEĞİMİZİ DÜŞÜNDÜK SONRA DURDU”
Elektriğin kesildiğini düşündüklerini belirten Sungur, şöyle konuştu:
“Sonra teleferik tekrar çalışmaya başladı, o anda sanki kablolar kopmuş gibi aşağı inmeye başladık, çok sallandık. Kablolar koptu, düşüyoruz zannettik ama sonra durdu. İleriyi göremedik çünkü Orada C'de yoğun sis vardı. Sis dağıldığında devrilen direği gördük, hemen kabin numarasını aradım. İlk başta bize “Elektrik kesintisi var” dediler, direğin düştüğünü söyledim. Polis, AFAD ve jandarma 9 yaşındaki oğlum çok korktuğu için akşam oldu, bizi AFAD'dan aradılar ve “Yarın sabah helikopterle almaya geleceğiz” dediler. üçü çocuk olan insanlar.”
“ÖLÜMÜNÜ TELEFONDAN Öğrendiğimizde Korkumuz Arttı”
Sungur, kabinde beklerken çok korktuklarını, sularının olmadığını ve ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını anlattı.
Kulübelerinin en dik noktada olduğuna dikkat çeken Sungur, şöyle konuştu: “Düşersek paramparça oluruz, aşağıya bakıyorum, kurtulma şansımız yok. Ölüm haberini telefonda duyunca korkumuz arttı. Düşen kabin üç kabin önümüzdeydi, AFAD ekipleriyle konuştuktan sonra biraz rahatladım çünkü bize destek oldular. İpliğin kopmasından korkuyorum.” dedi.
Sungur, teleferiğe ilk kez bindiğini ve kazanın meydana geldiğini, Sahil Güvenlik Komutanlığı ekibinin kendilerini halatlarla asarak kabinlere ulaştığını kaydetti.
Eşi ve oğlunun sepete konularak kurtarıldığını anlatan Sungur, şöyle devam etti:
“Komutanım Halil Arabacı bizi kurtardı. Kendisine sevgilerimi sunuyorum, Allah razı olsun. Kamaramıza geldiğinde çok destek verdi: 'Biz buradayız, sakin olun ben bu işi yapıyorum. on yıldır.” Gerçekten ekip çok başarılıydı. Kabinimizde bir de şeker hastası vardı. Sonra beni yakaladılar ve “İpi sıkı tutun” dediler. ve “Bu şekilde daha güvendeyim” dedi. “Rahat olduğunuz sürece manzaranın tadını çıkarın, bir daha buradan göremezsiniz” dedi. Daha sonra helikoptere bindik.
“KABİN SÜREKLİ TEDAVİ YAPIYOR”
Sungur, yaşadıklarını düşününce hâlâ ellerinin titrediğini söyledi.
22 saat boyunca kabinde hareketsiz kalan ayaklarının uyuştuğunu söyleyen Sungur, şöyle konuştu: “Nefes alırken bile tedirgin olduk. Gece boyunca kabin sürekli sallanıyordu. Oğlum çok korkmuştu, korkuları hala devam ediyor, yapamıyor” Geceleri yalnız uyuyamıyor ve araca binince korkuyor. Uçak geçerken 'baba, çok korkuyorum' diyor. “Eşim travmayı atlatmaya çalışıyor, psikolog tutacağız. Akrabalarımız da İstanbul'a döndü ve onlar da bu travmayı atlatmaya çalışıyor” dedi.
Kaza nedeniyle şikayette bulunduklarını belirten Sungur, “Hala ellerim titriyor, insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Bunun için nasıl önlem alınır, bakımı nasıl yapılır, birilerinin hesap vermesini istiyorum. ” dedi.
Öte yandan Sungur'un ailesi ve yakınları, mahsur kaldıkları kabinde yaşadıkları korku anlarını cep telefonu kameralarıyla kaydetti.
Görüntülerde, Osman Sungur'un eşinin gözyaşları içinde telefonla konuştuğu ve başka bir kabinde bulunan yakınları çekim yaparken kabinin bir anda çökmeye başladığı görüldü.
OLAY VE YARGILAMA
Teleferik sisteminde meydana gelen kazada, çöken kabinden düşerek 1 kişi hayatını kaybetti, aynı kabinde 2'si çocuk 7 kişi de yaralandı. Diğer kabinlerden tahliye edilen 11 kişi de kontrol amaçlı hastaneye götürüldü.
Sistemin kapanması nedeniyle havada asılı kalan 24 kabindeki 174 kişi, AFAD koordinasyonunda yaklaşık 22,5 saatlik çalışmanın ardından kurtarıldı.
Olayla ilgili gözaltına alınan 14 şüpheliden aralarında ANET eski başkanı ve genel müdürü Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz'ün de bulunduğu 5'i tutuklandı.