Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Necip Fazıl ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültür, sanat ve edebiyat dünyasının değerli temsilcileriyle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Erdoğan, usta Necip Fazıl Kısakürek’in fikri, manevi ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla verilen 11. Necip Fazıl Ödülü’nün katılımcılarıyla bir arada olduklarını belirterek, “Bizleri İstanbul’da böyle bir ortamda buluşturan Allah’a sonsuz hamd olsun” dedi. güzel bir manevi iklimde ve bu zengin gönül bahçesinde.” Üstadın hatırasına sahip çıkan siz kıymetli kardeşlerime, hocalarıma ve büyüklerime en içten şükranlarımı sunuyorum.” dedi.
Şair, mütefekkir, dava ve dava adamı olan üstad Necip Fazıl’a bir kez daha Allah’tan rahmet dilediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: “Ufkumuzu açan fikirleri ve mücadele kararlılığıyla örnek olan, Hepimizin, Necip Fazıl Üstad davamızın anıtsal şahsiyetlerinden biriydi. Üstad milletimizin ruhudur.” Kökü olarak gördüğü İslam’ı bu topraklardan ve bu aziz milletin hafızasından silmeye çalışan kendini beğenmiş yandaşlarına karşı kahramanca mücadele etti. Bir komutan gibi duruyordu. Sayısız zulme maruz kaldı, önüne birçok engel kondu, zindanlara, yılan çukurlarına kapatıldı ama hakkı ve hakikati savunmaktan asla vazgeçmedi” dedi.
Erdoğan, bir gün hakimin “Artık bıktık. Sizden ne zaman kurtulacağız?” dediğini anlattı. Usta, “Sen hancı, ben de bu yolda yolcu olduğum sürece kurtulamayacaksın” demiş. Önemli bir yanıt verdiğini belirtti.
Kısakürek’in basiretli, kurnaz ve kurnaz duruşuyla Anadolu’nun cesur çocuklarına önderlik ettiğini, kitlelere önderlik ettiğini ve mücadele ruhunu aşıladığını belirten Erdoğan, ustanın sabırla inşa ettikleri fikir ve sanat yapısının varislerinden biri olduğunu söyledi.
Erdoğan, ustanın emeğine, mücadelesine ve acılarına dua ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Aynı şekilde 2023 yılında dünya defterini kapatan ve sonsuzluk âleminde vefat eden efendimize emanet edilen kişi Mehmet Kısakürek’i de rahmetle anıyoruz. ‘Allah onun fedakarlığını hayırlarla değiştirsin.’ Diyorum ki: “Daha önce Necip Fazıl Ödülü’nü verdiğimiz ama artık aramızda olmayan yazarlarımıza, sanatçılarımıza, düşünürlerimize bu vesileyle Allah’tan rahmet diliyorum. Her biri arkasında önemli izler, değerli eserler ve kült metinler bırakan bu isimler, fikir ve kültür dünyamızın hacmini temsil etmektedir. Bugün her fırsatta vurguladığım bir noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum; bu topraklar onlarca yıldır bilimin kaynağı olmuştur. yüzyıllar. “O geniş bilgelik ve erdem kabında yoğrulur.”
Bu topraklarda doğmanın, bu millete, bu medeniyete, bu ümmete ait olmanın kendilerine Allah’ın bir lütfu, bir hediyesi, bir lütfu olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu gerçeği ancak talihliler anlayabilir. Bu sorumlulukta, bu aidiyet bilincinde samimiler, bu millete aşıklar.” Bu anlamda derin bir evrime, köklü bir bilgi birikimine ve yüzyıllara yayılan zengin bir tarihe sahipsiniz. “Sizler bu emanetin sahibi, mirasçısı ve temsilcisisiniz. Bu emaneti fikir ve sanat çalışmalarınızla, örnek tavrınızla ayakta tuttuğunuz için her birinize en kalbi duygularımla teşekkür ediyorum.” dedi.