Saldırıda ölenlerin Suriye vatandaşı olduğu iddia edildi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Cumartesi sabahı erken saatlerde ülkenin güneyine düzenlediği saldırıda 2'si çocuk toplam 10 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
Nabatiye'nin Wadi al-Kafur kasabasında meydana gelen kazada ölenlerin Suriye vatandaşı olduğu ve bölgenin hem endüstriyel yerleşim alanı hem de sivil yerleşim alanı olarak kullanıldığı iddia edildi.
Saldırı, Gazze'nin işgalinin başladığı 7 Ekim'den bu yana Güney Lübnan'daki Hizbullah üsleri ile İsrail arasında kaydedilen en ölümcül olay olarak kabul ediliyor.
Hizbullah, Gazze'de ateşkes sağlanana kadar İsrail'e yönelik saldırılarının devam edeceğinin sözünü veriyor.
Vadi el-Kafur'a yapılan son bombardımanda 5 kişinin yaralandığı, 2'sinin durumunun ağır olduğu bildirildi.
İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee, saldırıda Hizbullah'ın silah depolarının hedef alındığını söyledi.
Kazanın meydana geldiği mezbahayı işleten Muhammed Şuayib isimli kişi, bölgede tuğla, metal ve alüminyum fabrikaları ile mandıranın yanı sıra sivil yerleşim yerlerinin de bulunduğunu söyledi.
Saldırıda 3 torununu kaybettiğini söyleyen bir diğer kişi ise, bombalanan bölgede İsrail'in iddia ettiği gibi silah deposu bulunmadığını, bunun yerine inşaat malzemeleri üretildiğini söyledi.
Hizbullah, İsrail saldırısına misilleme olarak Ayalet HaŞahar köyüne çok sayıda roket atıldığını duyurdu.
İsrail ordusu, Hizbullah'ın yakın zamanda ülkenin kuzeyine en az 55 roket ateşlediğini, bazı mermilerin orman yangınlarına yol açtığını ve saldırılarda biri ağır olmak üzere iki İsrail askerinin yaralandığını söyledi.
Aylardır Lübnan hükümeti ve uluslararası toplum barış müzakereleri için zemin arıyor. Ancak geçen aydan bu yana İsrail'in kuzey sınırında gerilim oldukça yüksek.
Hizbullah'ın İsrail kontrolündeki Golan Tepeleri'ndeki suni çim sahaya füzelerle saldırması ve olayda 12 sivilin hayatını kaybetmesi üzerine İsrail, Hizbullah'ın iki numaralı komutanı Fuad Şükür'ü Beyrut'a gönderirken, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye de şunları söyledi: Tahran'da öldürüldü.
Hem İran hem de Hizbullah “intikam” sözü vermesine rağmen, Katar'da devam eden görüşmeler nedeniyle yeni bir saldırı olasılığının ertelendiği düşünülüyor.
Türkçe'de “Tanrı'nın partisi” anlamına gelen Hizbullah, İsrail'i güney Lübnan'dan çıkarmak ve İsrail'i yok etmek amacıyla 1982 yılında kuruldu.
Grubun itici gücü, Lübnan'daki Şii Müslüman topluluğunun askeri partisi olan Emel Hareketi'ydi.
İslam'ın Şii mezhebine bağlı Müslümanların da katılımıyla Ayetullah Humeyni'nin İran'da gerçekleştirdiği İslam devriminin benzerini Ortadoğu'da yaymak için taraftar toplamaya çalıştılar.
1982 öncesinde Emel Hareketi'nin himayesinde bulunan Hizbullah, 1990 yılına kadar kendi kimliğiyle Lübnan iç savaşında önemli bir taraf haline gelmiş ve ABD'yi (ABD) ülkeden çekilmeye zorlamak için bir dizi saldırı gerçekleştirmiştir.
1983 yılında Amerikan büyükelçiliğine düzenlenen saldırıda 63 kişi ölmüştü. Aynı yıl ülkedeki Amerikan kışlaları birden fazla kez hedef alınmış ve 241 askerin hayatını kaybettiği tespit edilmişti. 1990'da ABD, 2005'te ise Suriye, Lübnan'dan çekilme kararını açıkladı.
2006 yılında Lübnan ile İsrail arasında yaşanan savaş birçok Arap ülkesi tarafından Hizbullah için bir dönüm noktası olarak görülüyordu. Aynı yıl varılan ateşkesin ardından her iki taraf da zafer ilan etse de savaş, Arap ülkeleri arasında “Hizbullah'ın kesin zaferi” olarak görülüyordu.
Hizbullah, 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşında İran ve Rusya ile birlikte Şam yönetimine dahil oldu. İsrail'in 9 ay süren Gazze işgali sırasında partinin kuruluş amacına bağlı kalarak Hamas'ın yanında yer aldı.