Her ne kadar Türkçede “Sevgililer Günü” ismi tercih edilse de 14 Şubat’ın tam karşılığı “Sevgililer Günü”dür.
Adından da anlaşılacağı üzere 14 Şubat sadece romantizmle ilgili değil, aynı zamanda bir Hıristiyan azizini anmayla da ilgilidir.
Dünya çapında milyarlarca dolarlık bir sektör haline gelen ve günümüzde kültürel kodlarıyla konuşulan “Sevgililer Günü” gerçekten bir Katolik geleneği mi?
Aşıkların sembolü olan Katolik Aziz Valentine kimdir?
Katolik Kilisesi tarafından resmi olarak tanınan St. Valentine’ın MS 270 yılında öldüğü düşünülüyor.
Aziz Valentine’nin kimliğine ilişkin resmi kaynaklarda yer alan ilk bilgiler, MS 496’da ölen Papa Gelasius’a aittir.
Papa Gelasius, “Hayatını Allah’a adayan bir şehit olarak dünyadan ayrıldı” diyor.
1400’lü yıllara ait belgelerde Aziz Valentine’in, Roma’da Hıristiyan bir çiftin evlenmesine yardım ettiği için İmparator II. Claudius’un emriyle başının kesildiği belirtiliyor.
Aynı tarihli başka bir belgede Valentine’in Terni piskoposu olduğu ve Roma yakınlarında II. Claudius tarafından öldürüldüğü belirtiliyor.
Bu tarihi hikayelerdeki benzerlikler, her iki Valentin’in de aynı kişi olduğu inancını güçlendiriyor.
Kimliğiyle ilgili belirsizlik devam etse de Katolik Kilisesi, 1969’da büyük bir hürmetle Valentin’in adını resmi olarak “Azizler” listesinde tutmaya devam etti.
Sevgililer Günü’nün kimliği konusundaki tartışmaları bir kenara bırakırsak ikinci bir soru ortaya çıkıyor: 14 Şubat tarihi ile Sevgililer Günü arasındaki bağlantı nedir?
14 Şubat Sevgililer Günü tarihi nasıl ortaya çıktı?
Yaygın inanışın aksine 14 Şubat’ın Sevgililer Günü’nün doğum veya ölüm tarihiyle hiçbir ilgisi yoktur.
14. yüzyılda yaşamış İngiliz şair Chaucer, 14 Şubat ile romantizm/aşk arasında ilişki kuran ilk kişi olarak öne çıkıyor.
Chaucer’a göre kuşların eşlerini seçeceği tarihin 14 Şubat olduğu düşünülüyor.
18. yüzyıl İngiliz geleneklerine baktığımızda 14 Şubat ile ilgili ikinci bir tarihi referansla karşılaşıyoruz: Bu tarihte İngilizler, antik Roma festivali olan tanrıça Juno Februata’yı onurlandırmak için düzenlenen etkinliklere benzer kutlamalar düzenliyor gibi görünüyor.
Bu tarih Antik Roma’da da baharın gelişinin ve doğurganlığın sembolü olarak kutlanırdı.
İmparatorun yasağına rağmen Hıristiyan çiftlerin evlenmesine yardımcı olduğu söylenen Aziz Valentine’nin anısı, geleneksel olarak romantizmle en uyumlu gün olan 14 Şubat’ta yeniden canlanıyor ve İngiliz geleneklerinde Sevgililer Günü olarak karşımıza çıkıyor.
Sevgililer Günü bir Hıristiyan geleneği midir?
Bu aziz ile tarih arasındaki ilişkiyi kesin olarak tespit etmek elbette mümkün değildir.
Yani “Hıristiyan geleneği” olarak eleştirilen Sevgililer Günü, aslında son derece Hristiyan kökenlere sahiptir.
Ancak modern çağda Sevgililer Günü’nün izini sürdüğümüzde tarihi ve dini referanslardan ziyade ekonomik verilerle karşılaşıyoruz.
İlk olarak 19. yüzyılda İngiltere’de ticari bir kimlik kazanmaya başlayan Sevgililer Günü, kitle iletişim araçlarının gelişim hızına paralel olarak “küresel kültür”de yerini aldı.
Bugün tüm pazarlama ve tüketim araçlarını bünyesinde barındıran 14 Şubat, popüler kültür araçlarıyla kamuoyuna sunulduğu için zamanla tarihsel arka planını kaybetmiştir.
Resmi verilere göre ABD’li tüketiciler Sevgililer Günü’nde hediye ve kutlama yemeği gibi etkinliklere kişi başı 147 dolar harcıyor.
14 Şubat’ın ekonomik önemi göz önüne alındığında, bu tarihin “kapitalizmin faydasız tüketimi teşvik eden oyunu” olarak eleştirilmesi, Hıristiyanlığa yönelik eleştiriden daha gerçekçi görünmektedir. ABD Ulusal Perakende Satış Federasyonu’na göre 2018 Sevgililer Günü’nde yaklaşık 20 milyar dolar harcandı. Amerika Birleşik Devletleri’nde önemli bir iş sektörü olan Sevgililer Günü, dünyanın birçok ülkesinde ekonomiye canlılık katan faktörlerden biri olarak görülüyor.