Dünyamızın karşı karşıya olduğu en önemli halk sağlığı sorunlarından birini temsil eden kanser, halen ikinci en önemli can kaybı nedeni olmaya devam ediyor. Hem teknoloji hem de tedavideki ilerlemeler birçok kanserin tedavisiyle tam iyileşmeye yakın sonuçlara yol açsa da istatistikler kanserin hala hayati tehlike taşıdığını ortaya koyuyor. Kansere neden olan faktörlerin başında çevresel faktörlerin geldiğini hatırlatan İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serkan Çelik, şunları söyledi: “Bu faktörlerin kanserle ilişkisi zaten birçok klinik çalışmada ortaya konmuştur. “Bilinen bu risk faktörlerinden uzak durarak kanserden korunmak çoğu zaman mümkün” diyen Prof. Dr. Serkan Çelik, alınması gereken önlemleri anlattı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), kanserin küresel yüküne ilişkin en son tahminleri yayınladı. Verilere göre 2022 yılında 20 milyon civarında yeni kanser vakası ve 9,7 milyon ölüm yaşanacak. Yaklaşık 5 kişiden 1’i yaşamı boyunca kansere yakalanacak ve yaklaşık 9 erkekten 1’i ve 12 kadından 1’i hastalıktan ölecek. İstatistiklere göre akciğer kanseri dünya çapında en sık görülen ve en çok can kaybına neden olan kanser türüdür. 2,5 milyon yeni vakanın yaklaşık %12,4’ünü akciğer kanseri oluştururken, kadınlar arasında meme kanseri 2,3 milyon vakayla ikinci sırada yer alırken, onu 1,9 milyon vakayla kolorektal kanser ve 1,5 milyon vakayla prostat kanseri takip ediyor. “CİNSİYETE GÖRE FARKLILIKLAR GÖZLENİYOR”Kanserin görülme sıklığının ve can kaybı oranının değişebildiğini hatırlatan Prof. Dr. Serkan Çelik, şu bilgileri verdi: “Can kaybına neden olan tümörlere baktığımızda ilk sırada akciğer kanserinin geldiğini görüyoruz. Bunu kansere bağlı ölümlerde %9,3 ile kolorektal kanser, %7,8 ile karaciğer ve meme kanseri takip etmektedir. Her iki cinsiyet için de küresel toplamlarda cinsiyete göre hastalık başlangıç ve ölüm oranlarında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Kadınlarda en sık teşhis edilen ve kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedeni meme kanseri iken erkeklerde akciğer kanseridir. Meme kanseri çoğu ülkede kadınlarda en sık görülen kanser olmaya devam ediyor.” Bugün dünyada 100’den fazla kanser türünün bulunduğunu belirten Prof. Dr. Çelik, aynı organda bile birçok kanser türünün bulunabileceğini anlattı. “Bu türlerin oluşumu için gerekli koşullar, tedavileri ve davranışları farklılık göstermektedir” diyen Prof. Dr. Çelik, bu nedenle bu hastalıklar hakkında doğru bilgi sahibi olmanın kanserin önlenmesi ve erken teşhis açısından çok önemli olduğunu belirtti. KANSER ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIK MIDIR?Kanserin önlenebilirliği yüksek bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çelik, korunmak için hastalıklara neden olabilecek tüm risklerin bilinmesi ve buna göre koruyucu önlemlerin alınması gerektiğini anlattı. Prof., kansere bağlı risk faktörlerini üç grupta sınıflandırıyor: ileri yaş, aile yatkınlığı ve çevresel faktörler. Dr. Çelik, hastalıkta en önemli risk faktörünün çevresel faktörler olduğunu ve bunların önlenebileceğini belirtti. “DEĞİŞKEN RİSK FAKTÖRLERİNİ DEĞİŞTİREREK BAŞLAYIN”“Çevresel faktörler kansere neden olan faktörlerin başında geliyor. Bu faktörlerin kanserle ilişkisi daha önce birçok klinik çalışmada ortaya konmuştur. “Bilinen bu risk faktörlerinden uzak durarak kanserden korunmak çoğu zaman mümkün” diyen Prof. Dr. Serkan Çelik, alınması gereken önlemleri anlattı. “SİGARIN GÜVENLİ KULLANIM DÜZEYİ YOK”Tütün kullanımının (aktif içicilik, pasif içicilik, tütün çiğneme) kansere neden olan önlenebilir en önemli risk faktörü olduğuna işaret eden Prof. Dr. Çelik, şunları söyledi: “Başta akciğer, ağız kanseri olmak üzere en sık görülen kanser türlerine neden olabiliyor. , gırtlak, yemek borusu, mide, pankreas, böbrek, mesane, rahim ağzı ve kalın bağırsak. Sigara kullanımının güvenli bir düzeyi yoktur. Ayrıca, kendiniz sigara içmeseniz bile sürekli olarak sigara içilen (pasif içicilik) bir ortamda bulunmak kanser riskinizi artırabilir. Sigarayı bırakanların ömrü, bıraktığı andan itibaren bırakmayanlara göre daha uzundur. Bu nedenle sigarayı bırakmak için hiçbir zaman geç değildir.”KANSERDEN KORUNMAK İÇİN NASIL BESLENMELİYİZ?Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Dahiliye ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr., kanserin önlenmesinde beslenmenin çok önemli rol oynadığını, yaşam tarzınızı sağlıklı bir şekilde değiştirerek kanserden yüzde 40-50 oranında korunmanın mümkün olduğunu anlatıyor. diyet. Dr. Serkan Çelik, “Sağlıklı beslenmeyle kilonuzu kontrol altına alarak sadece kanserden değil, kalp-damar hastalıkları, diyabet gibi önemli hastalıklardan da kendinizi koruyabilirsiniz.” Kanserden korunmak için nasıl beslenmeniz gerektiği konusunda ise şunları anlattı: “Akdeniz diyeti gibi bitkisel besinlere (sebze, meyve, tahıllar, baklagiller) dayalı bir beslenme seçin. Her gün 5 porsiyon meyve ve sebze tüketin. Tam tahıllı ürünleri tercih edin, eğer hayvansal kökenli gıdalar tüketmek istiyorsanız deniz ürünlerini tercih edin. İşlenmiş gıdalar, gazlı içecekler, kızarmış yiyecekler veya şerbetli tatlılar gibi yüksek kalorili yiyeceklerden kaçının. Kırmızı et tüketimini haftada maksimum 1-2 defaya düşürün. İşlenmiş et tüketimini (salam, sosis, sucuk) en aza indirin. Aktif bir yaşam tarzı benimseyin. “Haftada en az 150 dakika egzersiz (hızlı yürüyüş, koşu vb.) yapın.”“OBEZİTE BİRÇOK KANSERİN NEDENİDİR”Çağımızın en önemli küresel hastalık ve sorunlarından biri olan obezitenin aynı zamanda kanser için de değiştirilebilir risk faktörlerinden biri olduğunu unutmayın. Doktor Çelik.» Obezitenin ana nedenleri yetersiz beslenme ve hareketsiz yaşam tarzıdır. Doğrudan meme, kolon, yemek borusu, böbrek, mesane, rahim ve pankreas kanserlerine neden olabiliyor. Bu nedenle sağlıklı beslenme önerilerine uyarak ve düzenli egzersiz yaparak kendinizi hem obeziteden hem de kanserden koruyabilirsiniz.” dedi. “Daha Az Alkol, Daha Az Risk”Alkolün az miktarda tüketildiğinde bile kanser riskini artırabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Serkan Çelik, şunları söyledi: “Başta karaciğer olmak üzere ağız, boğaz, yemek borusu, gırtlak ve meme kanseri riskini artırıyor. “Ne kadar çok alkol tüketirseniz kanser riskiniz o kadar yüksek olur.” Dedi. AŞI BAZI KANSERLERDEN KORUMA SAĞLAYABİLİRKanserin en önemli nedenlerinden birinin enfeksiyonlar olduğunu belirten Prof. Dr. Serkan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “HPV adı verilen virüse karşı aşı yaparak rahim ağzı kanserinin yanı sıra ağız ve yutak kanserlerinden de korunmak mümkün. (insan papilloma virüsü) neredeyse tüm rahim ağzı kanserlerine neden olur. Bu nedenle uzmanlar bu kanserden korunmak için 9 yaşından itibaren (ideal yaş 11-12 yaştır) tüm çocuklara aşı yapılmasını önermektedir. “Aynı şekilde siroza ve sonrasında önemli oranda karaciğer kanserine neden olan hepatit B virüsüne karşı da aşı yaparak kendinizi kanserden koruyabilirsiniz.”KENDİNİZİ KORUYUN ki GÜNEŞ DOST OLSUNGüneşin zararlı ultraviyole ışınlarının erken cilt yaşlanmasına ve cilt kanserine neden olabileceğini belirten Prof. yoğun, UV ışınlarından koruyan şapka, uzun kollu ve güneş gözlüğü kullanmanız gerekir. Bu, baş ve göz çevresindeki hassas bölgeyi korur. Ne zaman olursa olsun güneşli havalarda açıkta kalan bölgelere (yüz, kol, bacak vb.) en az 15 faktör uygulayın. Güneş koruyucu uygulamak (bazı uzmanlara göre 30 faktörlü) cilt kanserinden korunmaya yardımcı olan diğer bir önlemdir. Solaryum kullanımı, güneş ışınlarının yanı sıra insanları UV ışınlarına maruz bıraktığı için cilt kanserine de neden oluyor.” Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–